Bilindik bir soru ama cevabın “evet ya da hayır” oylaması sürekli değişen bir konu üzerinden işlenen bir oyun “Aşka 103 Adım”. Evlilik aşkı öldürür mü?
Oyun, daha ilk günden evli bir çiftin zedelenen hikayesini anlatıyor. Bu evli çiftin Cihangir’deki, çatı katındaki tek odalı evine çıkabilmeleri için 102 merdiveni geride bırakmaları gerekiyor. 103. basamağın önündeki kapının ardındaki evde, mutlu başlayan mutsuzluklarla devam eden bir ilişkiyi izliyor olacaksınız.
Büyük bir aşkla evlenen bir avukat ve bir sanatçı…
Balayına gidemeyen çiftin evlerinin 102 basamağın ardında olması, eşyalarının zamanında eve gelmemesi, evin buz gibi olması, çatının delik olması, telefonun sadece küçücük camın önünden çekiyor olması, küçük eve haddinden fazla kira parası verilmesi, düğün fotoğraflarını kumda çıplak ayak çekilmesine olumsuz tepki veren ve ilk günden bir dava alan, bu yüzden de çok çalışması gereken titiz bir koca, pilav yapmayı bilmeyen bir eş, ilk günden eve gelen kayınvalide, kendi evine giremediği için çatı katından evine geçmek isteyen denizci bir komşu…
Özge Özberk, Bülent Seyran, Umran Ertok ve Suna Keskin’in oynadığı “Evlilik aşkı öldürür mü?” sorusuna cevap arandığı tüm yaşanılan olumsuzluklara ve mutsuzluklara rağmen yine sonunda birbirlerinin değerlerini anlayan ve “seni seviyorum” cümlesi ile birbirlerine sımsıkı bağlanan, boşanma evresinden dönen bir çiftin keyifli hikayesi…
Özge Özberk’le daha önce röportaj yapmamdan kaynaklı bir tanışıklığımız var ama ilk kez canlı olarak izledim kendisini ki çok da beğendim ancak benim favori oyuncum kaynana rolündeki usta Suna Keskin’di. Oyun akan bir oyun ama hani bazen “oyunu götüren kişi…” cümlesini bir ismin önünde söyleriz ya he işte bu oyun için bende Suna Keskin ismini söylüyorum.
Oyunun içerisinde güncel göndermelerde vardı benim en çok hoşuma giden ise Özge Özberk’in annesi rolündeki Suna Keskin’e eş ararken; avukat, öğretmen, subay gibi alternatiflerin her biri için bahaneler üreten annenin Subay için, “Amaan kızım dışarıda asker mi kaldı!” diye cevap vermesiydi. Çok manidar! Nedim Saban’ın yönettiği iki perdelik bu canlı performansı izlemenizi tavsiye ederim.