Alman otomobil üreticisi Opel, otomotiv üretimindeki 125. yıldönümünde Kadett E modelinin 40. yaşını kutluyor. 1984 yılının sonbaharında piyasaya sunulan ikonik model, bugün dünya çapında cesur ve yalın tasarım anlayışıyla sınıfının öncüsü Astra’nın marka tarihindeki temelini oluşturdu. Kadett E, döneminde Opel tarafından sunulan ve Kadett ismini taşıyan son kompakt sınıf modeliydi. Daha sonra Kadett’in yerini alan yeni model “Astra” ismini taşıyordu ve kompakt sınıfta elde edilen bu başarıyı istikrarlı bir biçimde sürdürmeye devam etti. Her iki model de pazara sunulduğundan beri segmentine çok sayıda yenilik getirerek bireysel mobiliteyi birçok kişi için ulaşılabilir hale getirdi. Bugün ise ilk elektrikli Astra nesli, sorumluluk bilinci ile modern sürüş keyfini sunuyor. Yeni Opel Astra, hibrit ve içten yanmalı motorların yanı sıra tamamen elektrikli modeliyle de verimliliği üstün teknoloji ve konforla bir arada sunuyor.
Kadett ve Astra modelleri Opel’in kompakt sınıftaki neredeyse 90 yıllık başarılı geçmişiyle özdeşleşti. Markalaşan bu iki model, pazara sunulduğundan beri segmentine çok sayıda yenilik getirerek bireysel mobiliteyi birçok kişi için ulaşılabilir hale getirdi. Bugün ise Opel, otomotiv üretimindeki 125. yıldönümünde, Kadett E’nin 40. yaşını kutluyor. 1984 yılının sonbaharında piyasaya sunulan bu model Opel mühendislerine çok büyük bir başarı getirdi. Bir önceki modelin teknik özellikleri temel alınarak tamamen yeni bir hatchback gövde tipi ile üretilen beşinci nesil Kadett, zaman geçtikçe gücüne güç kattı. Modelin bu başarısının temelinde yenilikçi tasarımının yanı sıra teknik uzmanlık ve model çeşitliliği yatıyordu. Kadett E, döneminde Opel tarafından sunulan ve Kadett ismini taşıyan son kompakt sınıf modeliydi. Daha sonra Kadett’in yerini alan yeni model “Astra” ismini taşımaya başlayarak kompakt sınıfta elde edilen bu başarıyı istikrarlı bir biçimde sürdürmeye devam etti. Bugün ise yeni Astra nesliyle geçmişten gelen sorumluluk bilinci ile modern sürüş keyfi kullanıcılara sunuluyor. Yeni Opel Astra hibrit ve içten yanmalı motorların yanı sıra tamamen elektrikli versiyonuyla da yollara çıkıyor. Böylece Astra, heyecan verici, verimli özelliklerine ek olarak bazı modellerde karbon emisyonu da üretmemesiyle ön plana çıkıyor.
1984 sonbaharında beşinci nesil Opel Kadett yollara çıktı!
Astra model ailesinin atası sayılan beşinci nesil Kadett modelinin geliştirilme öyküsü aslında 1979 yılında başladı. Opel’in ilk önden çekişli modeli olan Opel Kadett D’nin pazara sunulduğu andan itibaren, kendisinden sonra gelecek olan model hakkında fikirler oluşturulmaya başlandı. Rüsselsheim’daki ürün geliştirme ve üretimde çalışan çok sayıda mühendis, teknisyen ve tasarımcı “Kadett E” projesinin bir parçası haline geldi. Beş yıllık bir süre boyunca Kadett E’nin geliştirilmesine 1,5 milyar Alman markı harcandı. Seri üretime hazır hale gelmeden önce prototipler, test merkezlerinin yanı sıra yarış pistlerinde, Kuzey Avrupa’da ve ABD’deki çöl bölgelerinde ve zorlu hava koşulları altında yaklaşık 6,5 milyon kilometre toplam mesafe kat etti. Yoğun testlerin tamamlanmasının ardından, yine önden çekişe sahip olan Kadett E, 1984 yılının sonbaharında pazara sunuldu. Kısa sürede benzersiz bir model çeşitliliğiyle yetkili bayilere ulaştı. Ancak beşinci nesil Kadett’i kısa süre içerisinde çok satan bir model haline getiren tek neden bu değildi.
Her göreve uygun, doğru seçenek!
Kadett’in son nesli, üç ve beş kapılı hatchback ve yaklaşık 1.520 litrelik bagaj hacmiyle sınıfında öncü üç ve beş kapılı Kadett Estate şeklinde satışa sunuldu. Yalnızca bir yıl sonra ise dört kapılı notchback gövde tipiyle ürün yelpazesi tamamlandı. 1987 yılından itibaren doğa severler Kadett E modeliyle beklentilerinin karşılığını fazlasıyla aldı. Yeni Kadett Cabrio modelinden sorumlu olan kişi ünlü İtalyan tasarımcı Nuccio Bertone idi. Sürücü ve ön yolcu için spor koltuklardan, bağımsız olarak katlanabilen arka koltuklar ve renkli yan camlara kadar çok sayıda standart donanım içeren şık “Üstsüz Kadett” Rüsselsheim’daki tasarım ekibiyle yakın iş birliği içerisinde kuzey İtalya’daki fabrikada tasarlandı.
Opel, Kadett ile yalnızca binek otomobil müşterilerinin dikkatini çekmeyi değil bir başka model olan Kadett Combo ile ticari müşteriler için de doğru modeli sunmayı amaçladığını vurguladı. Bu kompakt hafif ticari araç modeli, özel olarak tasarlanmış arka aksı ve 180 derece açılabilen arka kapıları ile yaklaşık 635 kilogram yük taşıyabiliyordu ve 2,4 metreküp depolama alanına sahipti.
Bununla birlikte Nuccio Bertone’nin tasarladığı cabrio modelin yanı sıra en sportif, en güçlü ve muhtemelen en heyecan verici Kadett modeli Kadett GSI oldu. Kadett GSI’ın seri üretim versiyonu başlangıçta 1,8 litre motora ve 115 HP (85 kW) güç sunarken GSI kısa süre sonra 170 HP (125 kW) güce sahip oldu ve 0’dan 100 km/sa hıza 7 saniyeden kısa bir sürede ulaşan Grup A touring otomobili olarak pistlere çıktı. 250 HP (184 kW) güce sahip olan Kadett GSI 16V yarış versiyonu ise 1988 Uluslararası Alman Touring Otomobil Şampiyonası’nın startında zafer prömiyerini gerçekleştirdi. Bir yıl sonra Avusturyalı Josef Haider ve Ferdinand Hinterleitner, Opel Kadett GSI 16V ile Alman ralli şampiyonları oldular. Aynı yıl Opel fabrika takımları beşinci nesil Kadett ile Alman Touring Otomobil Şampiyonası’na katıldı.
Mühendisler ve tasarımcılar, Kadett E’yi geliştirirken ilgili gövde tipini göz önünde bulundurmadan Opel’e özgü güçlü özelliklere odaklandılar. Bu özellikler arasında heyecan verici tasarım ve kanıtlanmış üst düzey verimlilikle bir araya getirilen günlük kullanıma uygunluğun yanı sıra çok geniş kitlelere ulaşılabilir fiyatlarla sunulması da yer alıyordu. Bu başarı reçetesi kompakt sınıfta en çok satan Kadett E’nin beşinci nesline çeşitli ödüller getirdi. Kadett E, “1984 Altın Direksiyon” ödülüne ek olarak “Avrupa’da 1985 Yılının Otomobili” unvanını da elde etti.
Kadett, 1984 yılında aerodinamik açıdan da rekor kırdı. Kadett E, rüzgar tünelinde gerçekleştirilen 1.200 saatlik hassas ayarlamaların ardından 0,32 düzeyinde olağanüstü bir sürtünme katsayısı elde etti. Spor versiyon olan GSI modeli ise 0,30 düzeyinde sürtünme katsayısı ve 0,57 metrekarelik hava direnç alanıyla zamanının en aerodinamik sedan otomobili oldu. O dönemde Ürün Geliştirme Direktörü olan Fritz W. Lohr mevcut test sürecini, “Mühendis ve teknisyenlerimiz 1.200 saatlik rüzgar tüneli testi boyunca yeni Kadett’in bu sınıfta daha önce ulaşılamayan aerodinamik kaliteyi elde etmesini sağladı. Yeni Kadett’in geliştirilme aşamasında bazı kıdemli mühendislerimiz günün büyük bir kısmında müsait olmuyorlardı. Daha sonra genellikle şu açıklama yapılıyordu, ‘Üzgünüm GSI’ı test ediyordum” cümleleriyle özetliyordu. Aynı zamanda geliştirme de sürekli olarak devam ediyordu. 1989’da Opel yenilenmiş bir Kadett E modelini pazara sundu, 1991’de ise Opel Astra ismi Avrupa’da duyuruldu.
Elektrikli Opel Astra ile emisyonsuz modern sürüş keyfi!
Kadett’den Astra’ya yapılan isim değişikliğine rağmen Opel, kompakt sınıftaki nesil isimlendirmesini sürdürüyor ve bu nedenle yeni nesil Astra “L“ adını taşıyor. Bununla birlikte marka, 2021’den bu yana kompakt sınıftaki başarılı öyküsünü devam ettiriyor. Güncel Astra modeli ise arka arkaya “Altın Direksiyon” ödülünü alan üçüncü nesil olarak dikkat çekiyor. Bu pek de şaşırtıcı değil, çünkü Astra dışarıda Opel Vizör marka yüzünden iç tasarımdaki tamamen dijital Pure Panel kokpite kadar sunduğu cesur ve yalın tasarımıyla marka kimliğini açık bir biçimde ortaya koyuyor. Astra’da parlama yapmayan Intelli-Lux LED® Pixel farlar gibi sürüşü daha keyifli ve güvenli kılan en yeni teknolojiler de mevcut. Ayrıca güncel Astra’da 48 Volt mild hybrid ve plug-in hybrid modellerinin yanı sıra tamamen elektrikli olan Astra Elektrik ilk kez sunuluyor. Elektrikli motor, gaz pedalına basıldığında hemen kullanılabilen 156 HP (115 kW) güç ve 270 Nm tork üreterek anında harekete geçmeyi ve iddialı bir şekilde hızlanmayı mümkün kılıyor. Astra Elektrik 418 kilometrelik emisyonsuz menzile (WLTP1) ve 526 kilometrelik şehiriçi menzile sahipken, modern sürüş keyfinin günümüzde nasıl olduğunu da gösteriyor.