İngiltere’nin bir numaralı vitamin şirketi Vitabiotics, Dünya Osteoporoz Farkındalık Ayı vesilesiyle Vitabiotics Türkiye CEO’su Ayşen Dincer ev sahipliğinde ve Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’in katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Osteoporozun kemik erimesinin ya da yaşlılığın getirisi bir sağlık probleminden çok daha ötesi olduğunu hatırlatan Dincer, kemik sağlığının her yaşta önemli olduğunun altını çizdi.
Kemik yıkımı en çok gebelik, emzirme ve menopoz döneminde gerçekleşiyor
Osteoporoz dünya çapında 200 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre her 3 kadından 1’inde, her 5 erkekten 1’inde kemik kırığı riski bulunuyor. Kemik kırıkları ağrı, işlev ve hareket kaybına sebep olurken özellikle kalça kırığı yaşayan kişilerin %25’i ilk 6 ila 12 ay içerisinde ölüm riski taşıyor. Toplumda osteoporoz konusunda yeterli bilincin oluşmadığını söyleyen Vitabiotics CEO’su Ayşen Dincer, osteoporozun yaşlılığın getirisi bir sağlık probleminden çok daha ötesi olduğunu hatırlatarak kemik sağlığının her yaşta önemli olduğunun altını çizdi.
Kemiğini yaşayan bir doku olduğunu ve güçlendirilebileceğini belirten Dincer, “Kemik yapımının en çok arttığı dönem ergenlik, en hızlı yıkıldığı dönem ise kadınlarda gebelik, emzirme ve menopoz dönemi; erkeklerde de çoğunlukla ileri yaşlardır. Üstelik osteoporoz bazen kendini belli bile etmez, yaygın ağrı yapmaz, bu nedenle “sessiz hırsız” olarak da bilinir. Hatta omurga kırıkları tesadüfen çekilen filmlerde de görülebilir. Bunun için her yaşta kemik sağlığını korumak, osteoporozu ortaya çıkmadan önlemek gerekir” dedi.
Ergenlik dönemindeki gençlerin yüzde 74’ü, yetişkinlerin ise yüzde 75’i süt ve süt ürünlerini yeterli miktarda tüketmiyor
Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre çocuk, ergenlik, hamilelik ve emzirme süreci ve menopoz sonrası kadınların günde 4 porsiyon; yetişkin ve yaşlı bireylerin günde 3 porsiyon düzenli olarak süt ürünleri tüketmeleri öneriliyor. 1 porsiyon süt ürünü 1 su bardağı süt, 1,5 su bardağı ayran, 1 su bardağı kefir, 1 kâse yoğurt veya 2 dilim peynir anlamına geliyor. Ancak ülkemizde ergenlik dönemindeki gençlerin yüzde 74’ü, yetişkinlerin ise yüzde 75’i süt ve süt ürünlerini önerilenin altında tükettiğini söyleyen Dincer, ergenlik döneminde kalsiyumu yetersiz alan kişilerin erişkin dönemde osteoporoz görülme riskinin arttığını, menopoz döneminde ise östrojen azalmasına bağlı olarak yıkımın çok hızlandığını belirtti.
Kemik kaybını yavaşlatmak ve osteoporoz riskini azalmak için yeterli miktarda vitamin, mineral alınması gerektiğini hatırlatan Dincer, şöyle devam etti: “Kemiğin ana yapısı kalsiyumdur. D vitamini ise kalsiyumun normal yolla emilip kemiklere taşınmasında büyük rol oynar. D vitamini eksikliğinde kemik kırıkları ortaya çıkar. Toplumun %93’ü D vitaminin bu rolünü bilmemektedir. Magnezyum da kemik sağlığı için çok önemlidir. Magnezyum alımı kemik yoğunluğunu arttırmaya yardımcı olurken, eksikliği osteoporoza katkıda bulunur. Aynı zamanda kalsiyum kasları kasarken magnezyum kasların gevşemesini sağlar. Bu nedenle alınan kalsiyumun kemiklere taşınabilmesi ve kas sisteminin de desteklenebilmesi için kalsiyum ve kofaktörlerini bir arada içeren ürünlerin tercih edilmesi önemlidir.”
“Güçlü Kemikler Sağlıklı Yarınlar” diyen, Vitabiotics’in kemik sağlığı alanında 40 yılı aşkın süredir araştırmalar yaptığının altını çizen Dincer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıklı yaş almak için kemik sağlığı alanında farkındalığımızı artırmalı, ergenlik dönemindeki çocuklarımızın kalsiyum alımlarını mutlaka takviyelerle desteklemeli ve 30 yaşın üzerindeysek kemik yoğunluğumuzu ölçtürmeliyiz. Osteoporoz riskini azaltmak için yaşam tarzı, kemik dostu beslenme, güneşlenme ile fiziksel aktiviteye önem vermeli ve günlük öğünlerimize mutlaka bir kalsiyum takviyesini eklemeliyiz.”
Son 5 yıldır Dünya Osteoporoz Farkındalık Ayı’nın daha büyük bir bilinç ile kutlandığını belirten Doktor Diyetisyen Selahattin Dönmez ise şunları söyledi: “Kemik dinamik bir dokudur, sürekli yıkılır ve yapılır, aynı zamanda kendi kendini yenileyebilen ender organlardandır. Ömrümüz boyunca fark etmeden küçük kırıklarımız dahi oluşur. Doğru kalsiyum, magnezyum ve D vitamini takviyesi alırsak ve dengeli beslenirsek kemik mineral yoğunluğumuzu arttırabiliriz. Bugün dünyada 200 milyonun üzerinde osteoporoza sahip insan var. Türkiye ise hızlı şekilde yaşlanan bir ülke. Yapılan çalışmalara baktığımızda Türkiye’deki insanların %25’indeosteoporoz görüldüğü dikkat çekiyor. Risklerin önüne geçmek ve sağlıklı kemik yapılarına sahip olmak için öncelikle güçlendirici egzersizler yapmalıyız. İkinci önemli nokta ise beden kitle endeksi. Beden kitle endeksi 20’nin altında olduğunda kemik yoğunluğunda azalmalar görülür. Sigara kullanmak özellikle kemik mineral yoğunluğunu azaltır. En önemlisi düşük kalorili diyetler. Düşük kalorili diyetlerle çok hızlı kilo kaybetmek mineral yoğunluğumuzun azalmasında en büyük etkenlerden biridir. Kemik sağlığı için en önemli şeylerden biri ise iyi uyku. Uyku kemiklerin yoğunluğun korunması ve arttırılmasında fayda sağlar.’’