Sezen Aksu 26 Ağustos akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne aldı. Haftalar öncesinden gitmeyi planladığım bu konserde elbette ki bende dinleyiciler arasındaydım… Ön yargı ile gittim konsere, hüzün dolu bir gece olacağını düşünmüştüm ama çok yanılmışım. En çok eğlendiğim konserin Bengü olduğunu söylemiştim ya geçen yazımda işte bu konserde de çok güldüm. Tüm detayları anlatmaya başlıyorum hemen…
Alkış kıyamet misali çıktı Sezen Aksu sahneye; beyaz, simli ve cesur yırtmaçlı bir elbisesiyle. Saçları ise klasik Minik Serçe modelindeydi…
Ama sahneye çıkmadan öncesi var birde. Fahir Atakoğlu piyanosuyla parmaklarının ucuyla aşk yaşarken, benimde yüreğime dokunurken Sezen Aksu Gülümse şarkısı ile sahneye çıktı. Hani sözleri “… Sazlarım vardı ırmaklarım vardı / Çakıl taşlarım vardı benim / Ama sen başkasın anlıyor musun? Başka…” diye devam eden şarkısı…
Kapris onda değil, bizde!
Bir de azar işittik! Sanatçılar genelde sahneye konser saatinin yarım saat sonrasında çıkar. Sezen Aksu’da tam buçuk olmak üzereyken çıktı ama ünlü kaprisinden dolayı değil, sorumlusu biz dinleyicilermişiz meğer. Neden mi? Dışarıdan hala içeri girenlerin bilgisi gelince onları da beklemek adına geç çıktığını belirten Sezen Aksu bir dahaki konser için herkesi tam saatinde beklediğini ve dokuzda kapıları kapatıp, geç kalanları almayacağını espirili bir şekilde dile getirip, şarkılarını söylemeye devam etti. Benden söylemesi sakın geç kalmayın :=)
Aman ayakta dolanmayın!
Konser sırasında ayakta dolananlara Sezen Aksu takık. O şarkı söylerken ortalıkta dolanmayacaksınız. Bir kez daha diyorum; geç kalmayın, ihtiyaçlarınızı giderip oturun ve ara verilmeden kalkmayın sakın. Yoksa bütün Açıkhava’nın dilinde olursunuz, çünkü Sezen Aksu “Hişşt oğlum/abla nereye?” diye hemen sorar…
Sezen Aksu: “Benim seyircim çıldırmış, benim bir ağırlığım kalmadı!”
Sezen Aksu’yu daha önce canlı dinlemediğimden dolayı belki de içinde bulunduğum psikolojiden de dolayı hüzün dolu bir gece geçireceğimi düşünmüştüm, malum Sezen Aksu şarkılarının birçoğu otur ağla modunda… Hiç öyle olmadı ama gülmekten öldüm dersem yeridir. Sahnesinin bu kadar eğlenceli olduğunu hiç bilmiyordum. Seyirci ile kurduğu bağ kompleksizdi. Nazik olacağım, kibar olacağım diye kırılmadı da. Sahnedeki senin her zaman konuştuğun bir yakın arkadaşın ve sen onu dinlemeye gittin, en özeti bu sanırım. Durum böyle olunca Sezen Aksu’da isyan etti, azcık dinleyin beni ama diyerek :=) İnsanın yakın arkadaşı olunca yani sahnede öyle bir bağ kurunca Sezen Aksu haliyle istediğini yapıyor. On iki de bitmesi gereken konseri de bire kadar uzattık.
Sezen Aksu sürprizleri…
Ben Sezen Aksu dinlemeye gittim ama onun da bana anlatacak hikayelerinin yanında bir de sürprizleri oldu, çokta mutlu oldum hani… Sahneye ilk, Atilla Özdemiroğlu geldi. Kendisi Sezen Aksu’ya ilk inanıp, güvenenlerdenmiş. Firuze şarkısını Sezen Aksu söylerken ona kemanı ile eşlik etti. Ardından “Kayıp Şehir” dizisinin şarkısını söyledikten sonra sahneye oyuncu Ayta Sözeri geldi, kendisinin şarkı söylediğini bilmiyordum. Sezen Aksu gibi birinin sahnesinde çıkıp, onun yanında şarkı söylemekte cesaret ister bence ki Ayta Sözeri de hiç de fena söylemedi “Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm?”ü. Sezen Aksu’nun yanında biraz iri kalınca espiriyi de patlattı hemen; “İstanbul yedi tepeli ya biri de benim herhalde…”
Veee gecenin en eğlenceli sürpriz ismi Emel Müftüoğlu’ydu hani “Merhamet” dizisinden dolayı tekrar dilimize dolanan şarkısı “… Sen arada sırada uğra bana / Hovardayım diye kıyma bana / Fikri firardayım uyma bana / Oyuna gelme aman aman…” ile çıktığı sahneye. Ne eğlendim ne eğlendim bu şarkıda. Bir de bir Yeliz taklidi ve Ali Rıza Binboğa taklidi yaptıki tüm Açıkhava koptu. Sahnede bu kadar eğlendiren isim; Emel Müftüoğlu emekli olmuş/muş/muş/muş… Neden diye sorabilir miyim acaba? Sezen Aksu’ya katılıyorum bir “best of” vaktidir…
Bu da benim bu geceden üzerime alındığım şarkı: “Benden selam söyleyin bütün aşklarıma…” Aslında hiç affetmediğim ve affetmeyeceğim sana gelsin bir zamanlar çok sevilen adam!
