“Denize girerken deniz gözlüğü takıyor musunuz?” diye sorsak bu soruya çoğu kişinin verdiği cevap gibi muhtemelen sizin de cevabınız “hayır” olacaktır. Çünkü en genel yanlış kanı, gözlüklerin sadece yüzücüler için olduğu yönünde. Bununla birlikte gözlüğü takıp çıkarmayı pratik bulmama, alışkanlık edinilmediği için takmama, estetik bulmama gibi birçok sebepten ötürü de yine her türlü tahrişe karşı en üstün göz korumasını sunan deniz gözlüğüne mesafeli olabiliyoruz. Peki deniz ve havuza girdiğimiz bu dönemde göz sağlığımızı nasıl koruyabiliriz. Liv Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rıfat Rasier anlattı.

Havuzlara faydalı gözlere zarar
Yüzme havuzlarının dezenfekte edilmesinde klor ve salin önemli bir rol oynar. Ancak bu faydalı kimyasallar gözlerinize de zarar verebilir. Doğru dengenin sağlanamaması, gözde batma, yanma, kuruluk ve kızarıklık şeklinde tahrişe neden olabilir. Hiç şüphesiz yüzdükten sonra şu ya da bu şekilde “yüzücü gözü” deneyimi yaşamışsınızdır.

pH dengesi yaklaşık 7,4 olmalı
Bir yüzme havuzu için en uygun pH dengesi yaklaşık 7,4’tür ve bu da kabaca gözlerinkiyle aynıdır. Havuzun sahibiyseniz, pH’ı ölçmek için suyu sık sık test edin ve kimyasal bileşimini buna göre ayarlayın. Başka birinin havuzunda yüzüyorsanız, kimyasalların dengesiz olup olmadığını belirleyene kadar gözlerinizin suya maruz kalmasını sınırlayın. Ani göz tahrişi, pH’ın ayarlanması gerektiğine dair iyi bir işarettir.

KLORUN GÖZLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TAHRİŞTEN DAHA FAZLASI

Klor, yüzme havuzlarında güçlü bir dezenfektan olarak geniş çapta tanınmaktadır ve yüzücüler için güvenli bir ortam sağlamak amacıyla zararlı bakterilerin yok edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Etkinliğine rağmen klor kullanımının dezavantajları da vardır:
• Gözlerimizin koruyucu doğal gözyaşı tabakasını bozarak rahatsızlığa ve
• Çeşitli göz sağlığı sorunlarına yol açma potansiyeline sahiptir.
• Yüzücüler, klorlu suda uzun süre kaldıktan sonra sıklıkla gözlerinin tahriş olduğunu bildirirler.

Yüzme havuzlarında klorun yanı sıra genellikle, klorun suda bulunan organik maddelerle (yüzücüler tarafından havuza verilen ter, yağlar ve idrar gibi maddeler ) reaksiyona girmesiyle oluşan kimyasallar olan dezenfeksiyon yan ürünleri (DYÜ’ler) de bulunur. Klor ve bu organik bileşikler arasındaki etkileşim, DYÜ’lerin oluşumuyla sonuçlanır. Bunlar arasında Trihalometanlar (THM’ler) ve Haloasetik Asitler (HAA’lar) iki yaygın türdür.

Gözün doğal gözyaşı tabakasına verilen zararı şiddetlendirebilir
Konsantrasyonları düşük olsa bile, bu kimyasalların yüzme havuzlarında bulunması gözün doğal gözyaşı tabakasına verilen zararı şiddetlendirebilir. Yüzme havuzları, tüm kimyasalları güvenli seviyelerde tutmak için belirlenmiş yönergeleri ve prosedürleri takip ederek yüzücülerin endişelenmeden suyun tadını çıkarmasına olanak tanır.

Klorlu suyun tetiklediği göz hastalıkları
• Kimyasal konjonktivit: Çoğunlukla “yüzücü gözü” olarak anılan bu durum, gözü kaplayan hassas zar olan konjonktivayı etkileyen bir tahriş şeklidir. Bu durum tipik olarak yüzme havuzlarında gözü koruyan doğal gözyaşı filmini bozabilen ve kızarıklık, kaşıntı ve aşırı yırtılma gibi semptomlara yol açabilen klorun varlığından kaynaklanır.
• Kuru göz sendromu: Havuz suyundaki klor, gözlerin kurumasına neden olarak kumlanma hissine ve rahatsızlığa neden olabilir.
• Acanthamoeba keratiti: Kontakt lensler görmeyi düzeltebilir ancak yüzme için uygun değildir. Temas noktaları suyu emebilir, bakterileri göze hapsedebilir, bu da Acanthamoeba keratiti gibi enfeksiyonların riskini artırır; bu keratitit tipi kontakt lens kullanan yüzücülerde, uygun olmayan havuz bakımı nedeniyle hayatta kalabilen, klorlu suda bulunan amiplerin neden olduğu ciddi bir enfeksiyondur.

Tuzlu suyu tercih edin
Havuz seçme şansınız varsa tuzlu su seçeneğini seçmenizi tavsiye ederim. Tuzlu su havuzlarının bakımı daha zor olmasına ve yine de klor gerektirmesine rağmen klor konsantrasyonlar çok daha azdır.

Kuru göz sendromuna yol açabilir
Gözyaşı filmi, korneanın ön kısmını kaplayan, yağ, su ve mukozadan oluşan koruyucu bir bariyerdir. Havuz kimyasallarının gözleri tahriş etmesinin ana nedenlerinden biri, sağlıklı gözyaşı filmini yıkayarak korneayı korumasız bırakmalarıdır. Bu durum sık sık meydana gelirse (örneğin, sürekli yüzerek geçirilen bir yaz boyunca), gözyaşı filminin düzgün çalışmadığı bir durum olan kuru göz sendromuna yol açabilir.

TUZLU SUYUN ETKİSİ: DOĞAL, ZARARSIZ DEMEK DEĞİLDİR

Denizde yüzmek gözlerinizi tuzlu suya maruz bırakır; bu da doğal olmasına rağmen gözleriniz için zararlı olabilir. Yüksek tuz konsantrasyonu gözlerinizi kurutabilir ve yüzme deneyiminizi etkileyebilecek semptomlara yol açabilir.

Tuzlu suya maruz kalmayla ilişkili göz koşulları
• Kuru Göz Sendromu: Klorun etkilerine benzer şekilde, deniz suyundaki tuz da gözyaşının önemli ölçüde buharlaşmasına neden olarak kuru ve tahriş olmuş gözlere neden olabilir.
• Kornea Aşınmaları: Küçük tuz kristalleri aşındırıcı parçacıklar gibi davranarak korneayı çizebilir ve potansiyel olarak ağrılı aşınmalara yol açabilir.

Nasıl tedbirler almak gerekir?
• Yüzmeden önce ve sonra kayganlaştırıcı göz damlası uygulamak gözyaşı filminin desteklenmesine yardımcı olabilir.
• Gözlüklerin sadece yarışan yüzücüler için olduğunu düşünebilirsiniz, ancak gerçek şu ki yüzerken gözyaşı filminizi korumanın en iyi yoludur. Özellikle çocuklar uzun süre havuzda su sıçratarak zaman geçirirler. Alışmak biraz zaman alabilir ancak her türlü tahrişe karşı en üstün göz korumasını sunarlar.
• Yüzdükten sonra, gözlük camlarının içinde birikmiş olabilecek bakterilerden kurtulmak için gözlüklerinizi temizlediğinizden emin olun. Gözlüklerinizi bir veya iki saat tatlı suda bekletin, ardından musluk suyuyla durulayın ve kuruması için asın.
• Yüzerken kontakt lens takmak çok tehlikeli olabilir. Lensler her türlü bakteri için sünger görevi görür. Gözleriniz açıkken birkaç dakikalığına havuza girip çıkmak gibi basit bir hareket, lenslerin zararlı bakterileri çekmesi için yeterli zaman olabilir.
• Lensleriniz olmadan görmekte zorlanıyorsanız bunun yerine numaralı su altı gözlüğü kullanmayı düşünün. Gözlükler, gözlerinize ekstra bir koruma katmanı sağlamanın yanı sıra, temas halindeyken yüzmekten kaynaklanan ciddi göz enfeksiyonları riskini de azaltır.
• Yüzmeden önce lenslerinizi çıkarmayı unutursanız, mümkün olan en kısa sürede lensleri çıkarmalı, gözlerinizi ve lenslerinizi iyice yıkamalısınız.
• Yakın zamanda göz lazeri Lasik ameliyatı gibi bir göz ameliyatı geçirdiyseniz, doktorunuz size iyileşmeniz sırasında takip etmeniz gereken “yapılacaklar” ve “yapılmayacaklar” listesini verecektir. Ameliyattan hemen sonra kaçınılması gereken şeylerden biri yüzmek, çünkü kimyasalların ve bakterilerin cerrahi kesiden (veya Lasik durumunda flepten) gözün içine girip iyileşmenizi engelleme potansiyeli vardır.
• Ameliyattan sonra yüzme gibi normal aktivitelere ne zaman dönebileceğinizi göz doktorunuza danışın.
• Hidrasyon, göz sağlığı da dahil olmak üzere sağlığın tüm yönleri için gereklidir.
• Dehidrasyon, gözyaşı üretimini engelleyebilir, koruyucu gözyaşı filmini bozabilir ve sonuç olarak sizi yüzerken kimyasallardan ve bakterilerden kaynaklanan hasarlara karşı daha duyarlı hale getirebilir. Sıcak yaz günlerinde susuz kalmak kolaydır, bu nedenle gözyaşı üretimini yüksek tutmak için bol su içtiğinizden emin olun.
• Gözlerinizi korumak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, yüzdükten hemen sonra gözlerinizi tatlı su yıkamaktır. Bu, göz kapaklarındaki/kirpiklerdeki kimyasal kalıntıları temizlemenin yanı sıra gözleri herhangi bir tahrişten arındırmaya yardımcı olur. Ellerinizi önceden iyice temizlediğinizden emin olun.
• Gözleriniz durulandıktan sonra, kayganlaştırıcı damlalar gözyaşı filminin yeniden oluşturulmasına yardımcı olabilir ve ek koruma ve rahatlatıcı bir iyileşme sağlayabilir.

Yorum Gönder

[instagram-feed]

Aslıhan Gündüz ©. Tüm Hakları Saklıdır.                                                                                                                                                                                           

"Bu sitede yer alan tüm içerik ve görsel materyallerin izinsiz kullanılması ve kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre yasaktır!"