Cargill’in 2019 yılında başlattığı 1000 Çiftçi 1000 Bereket programının etki alanı günden güne büyüyor. Bugüne kadar 12 ilde 4 bine yakın çiftçiye ulaşan program ile geçen yıl kuraklığa rağmen yüzde 23’e varan oranda verim artışı sağlandı. Bu yıl Bursa ve Kocaeli’deki çiftçilerin de dahil edildiği program kapsamında tarlada sera gazı emisyonu takibi çalışması başlatılacak.
Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2021 yılında, 16 Ekim Gıda Günü’nde yayınladığı veriler insanlığın geleceğinin tarımın, gıdanın geleceğine bağlı olduğunu gösteriyor. Raporda öne çıkan veriler şöyle:
• 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyarı bulması bekleniyor. Bu da 10 milyar insanın beslenmesi demek. Bu durum kaynak, çevre, iklim üzerindeki baskıyı artırıyor.
• 2 milyardan fazla insan güvenilir, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli olarak ulaşamıyor.
• 3 milyar insan ise sağlıklı beslenmek için yeterli ekonomik güce sahip değil, bu dünya nüfusunun yüzde 40’ı demek.
• Küresel sera gazı salınımının yüzde 10’u tüketilmeyen gıdalardan kaynaklanıyor. Gelişmiş saklama sistemleri ve altyapı, tarım-gıdadaki arz-talep dengesini sağlayacak teknolojiler büyük önem taşıyor.
• Dünyadaki gıdaların yüzde 14’ü yetersiz hasat, işlenme ve taşınma nedeniyle kayboluyor.
• Dünya nüfusunun yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor ve gıda arzının yüzde 70’ini tüketiyor.
1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı
• 2019 yılında çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek, tarlada sürdürülebilir yöntemleri yaygınlaştırmak amacıyla kurumsal sosyal sorumluluk programı 1000 Çiftçi 1000 Bereket başladı.
• 2021 sonu itibarıyla 12 ilde, mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi 3 bini aşkın çiftçiye ulaşan program saha destekleri, çiftçilere tarlaya özel danışmanlık hizmeti, eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve Lider Çiftçi modülünden oluşuyor.
İlklerin Programı
• Türkiye’de en fazla sayıda çiftçiye düzenli ve 7/24 danışmanlık sağlayan en kapsamlı kurumsal sosyal sorumluluk programıdır.
• Türkiye’de yatırımın sosyal geri dönüşü (SROI) hesaplaması yapılan ilk ve tek gıda ve tarım programıdır.
• En fazla paydaş görüşü içeren İlerleme Raporu’nu yayınlayan ilk gıda ve tarım programıdır.
• Çiftçiler ile ilgili düzenli araştırmalar yapan ilk ve tek gıda ve tarım programıdır.
• 2021 yılından başlayarak KONDA Araştırma şirketi ile “Çiftçilerde Değişim” ve “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırmalarını düzenli olarak yürütmektedir.
• 24 ulusal ve uluslararası ödül ile çiftçilere yönelik sosyal sorumluluk alanında dünyada en çok ödül alan programlar arasındadır.
Programın 2021 Sonuçları
• 1000 Çiftçi 1000 Bereket’in üçüncü sezonu olan 2021’de yüksek sıcaklıklar nedeniyle yaşanan kuraklığa rağmen çiftçiler yüzde 23’e varan oranda verim artışı elde etti. Programa katılan çiftçiler 2019 yılında %21’e, 2020’de de %26’ya varan oranda verim artışı elde etmişlerdir.
• Program kapsamında;
o Dijital tarım uygulamaları dahilinde bugüne kadar yaklaşık 80 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 400 bin dekar alanda 3 bin 300’den fazla dijital toprak analizi gerçekleştirildi. Gelişmiş dijital ekipmanlarla 10 dakika içinde güvenilir sonuçlar sunuldu.
o 2021’de mısır, ayçiçeği ve kanola yetişen 12 ildeki çiftçilerle çalışıldı (Mersin, Adana, Konya, Karaman, Ankara, Eskişehir, Balıkesir, Manisa, İzmir, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ). 513 mısır, 399 ayçiçeği ve 103 kanola olmak üzere 2021 yılında toplam 1.015 çiftçi programa dahil oldu. 2022 sezonunda Bursa ve Kocaeli de programa dahil edildi. Bu doğrultuda, 2022 sonunda 14 ilde 4 bini aşkın çiftçiye ulaşılacak.
• Ernst & Young ile programın gelişimi her yıl takip ediliyor, sosyal ve ekonomik etki ölçümlemesi yapılıyor. Üçüncü yılında kapsamı genişleyen program ile çiftçilerin hangi yetkinliklerinin geliştiği de her yıl ölçülüyor.
Program kapsamında hazırlanan Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) raporuna göre
2021 tarım yılında çiftçiler üzerinde yaratılan değişim oranları şöyle;
o Finansal okuryazarlıkta yüzde 80,
o Tarımsal teknik bilgide yüzde 88,
o Veriye dayalı iş yapışta yüzde 81,
o Dayanışma yüzde 80,
o Çevre bilinci yüzde 78.
• Program kapsamında yapılan her 1 TL yatırımın sosyal getirisi ise 2021 yılında 3,03 TL oldu. 2019 yılında bu değer 2,53 TL iken, 2020’de 2,78 olarak gerçekleşmişti. 2019’a göre hesaplandığında yüzde 20’lik artış elde edildi.
Çiftçi iklim değişikliği konusunda endişeli
• Program kapsamında veriye, bilgiye, içgörüye dayalı bir model benimseniyor. Bu yıl ikincisi devreye alınan KONDA ile Çiftçilerde Değişim araştırmasının ilk bulgularına göre;
o İklim değişikliği konusunda çiftçilerin yüzde 55,2’si endişeli
o Çiftçilerin yüzde 67’si iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinin sonucu olduğunu söylüyor
o Çiftçilerin yüzde 61’ine göre suya erişim zor
o Çiftçilerin yüzde 42’si, 2 yıl içinde olağandışı hava olayları ve afetlerle daha fazla karşı karşıya kalacaklarını düşünüyor
o Doğa konusunda çok hassaslar. Çiftçilerin yüzde 92’si evde ve iş yerinde enerji tüketimini azalttıklarını belirtiyor
o Yüzde 51’i poşet, plastik şişe gibi tek kullanımlık ürünlerden kaçınıyor
o Yüzde 46’sı kâğıt, plastik, cam gibi atıkları geri dönüşüme atıyor
o Yüzde 89’u da daha sade bir yaşam sürdürüyor ve ihtiyaçları kadarını tüketiyor.
Halihazırda devam eden ve tarlada kadın konusunun da irdelendiği ‘Çiftçinin Zihin Haritası’ araştırmasının ilk bulgularına göre;
o Bundan 15 yıl öncesine kadar kadınlar tarlada daha aktif iken bugün gelinen noktada “Önceden tarım bedenle yapılıyordu sonra mekanizasyona geçtik”, “Şimdi teknoloji geldi kadına ihtiyaç kalmadı” gibi görüşler paylaşılıyor.
o Çiftçilik aile işi gibi olsa da toplumsal cinsiyet ilişkileri kadını ev içi rollerle tanımlamaya devam ediyor, tarım erkeklerin işi olarak görülüyor.
o Diğer taraftan “Aslında kadın istedikten sonra bugün çiftçilik yapabilir” diyenlerin sayısı da az değil. Bir şekilde işin başına geçen kadın çiftçilerinse “aslında erkeklerden daha titiz, daha sabırlı ve makul olacakları” için yeri geldiğinde bu işi erkeklerden daha iyi yapabilecekleri düşünülüyor.
Her iki araştırma da Mart 2022’de sonuçlanarak bulguları Nisan 2022’de paylaşılacaktır.
Tarlada Sürdürülebilirlik Yaklaşımı
1000 Çiftçi 1000 Bereket’in temel hedeflerinden biri de tarlada sürdürülebilirlik yönetimi yapmak. Bunun için ilk olarak 2020 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi ve Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) iş birliğinde “Tarlada Sıfır Atık” projesi hayata geçirildi. Çiftçilere, tarlada oluşan ilaç ve gübre gibi tarımda kullanılan ürünlerden çıkan plastik ve ambalaj atıklarının ve sap, saman, kök, koçak gibi odunsu atıkların kaynağında ayrıştırılması ve uygun yöntemle güvenli şekilde bertaraf edilmesi konusunda bilgilendirme yapıldı. Böylece;
o3 tona yakın plastik atık geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırıldı
o 117 kg sera gazı salınımı engellendi
o16 bin 513 kWh enerji tasarrufu elde edildi
o 2021’de Konya ve Karaman bölgesinde plastik atık konteynerleri belediyelere teslim edilerek geri dönüşüme katkıda bulunuldu.
Program kapsamında 2021 yılında İTÜNOVA iş birliğinde Türkiye’de bir ilk olan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi uygulamaya alındı. Pilot bölge Konya ve Karaman’da farklı büyüklüklere sahip tarlalarda mısırın çevresel etki değerlendirmesi yapıldı.
1000 Çiftçi 1000 Bereket – 2022 Sezonu
• Toprağın sağlığı, gıda sisteminin geleceğini, sürdürülebilirliğini ve verimini etkiliyor. Toprağın sağlığı; bitki sağlığından insan refahına, dünyanın geleceğine kadar her şeyi belirliyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları ve bir adım ötesinde onarıcı tarım insan ve doğa arasındaki dengeyi yeniden sağlamayı ve gezegeni iyileştirmeyi hedefliyor.
• Tüketicilerin de ihtiyaçları hızla değişiyor. New York Üniversitesi Stern Sürdürülebilir İş Merkezi tarafından hazırlanan 2020 tarihli rapor, sürdürülebilir şekilde pazarlanan ürünlerin satışlarının geleneksel ürünlerden yedi kat daha hızlı arttığını ortaya koyuyor.
• Sürdürülebilir tarım için uygulamaların ötesinde sonuç önemli. Bir tarlada üretim varken bir yandan da ekosistem göstergelerinin iyileşip iyileşmediğini görebilmek için çeşitli ölçümler ve gözlemlerin yapılması gerekiyor. Toprak sağlığı, biyoçeşitlilik ve ekosistem işlevi gibi göstergelerin takip edilmesi ve değerlendirilmesi sürecin ayrılmaz parçası.
• 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi ile 2021 yılında başlatılan mısırın Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışması bu yıl ayçiçek ve kanola için de gerçekleştirilecek. Aynı zamanda tarlada sera gazı emisyonu takibi çalışması da baş. Bu amaçla ilk pilot çalışma gerçekleştirildi. Uluslararası bir platform (Cool Fam Tool) ile çalışılarak, standartlara uygun Karbon Ayak İzi hesaplamaları yapıldı. Ardından Karbon Ayak İzi azaltımı için eğitimler, uygulamalar ve birebir çiftçilerle çalışma ve ardından tarlada sürdürülebilir üretim için iyileştirmeler gerçekleştirilecek.
• Tarlada ürün yaşam döngüsü etkileri Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) ile uluslararası standartlarla saptanmaktadır. YDD üretimin veya hizmetin yaşamın farklı aşamalarındaki çevresel etkilerinin saptanması, girdilerinin azaltılması olup, en iyi atık-su-enerji yönetiminin uygulanması, mevcut en temiz teknolojiyi kullanabilmek için önemli bir karar verme, karşılaştırma ve sürekli iyileştirme aracıdır. YDD ile tarladaki yaşam döngüsünün her bir adımının olumlu ve olumsuz etkilerini belirleme, ardından olumsuz etkileri azaltmak için sürekli iyileştirme yapabilme seçenekleri bulunur. YDD ile başta Karbon Ayak İzi olmak üzere insan ve doğaya olan tüm etkiler (Alan Kullanımı, Asidifikasyon, Biyoçeşitlilik, Ekotoksiklik, İklim Değişikliği, Kaynak Tüketimi, Ötrofikasyon, Radyasyon, Solunum, Toksiklik gibi) ortaya konulur. YDD çalışmasına başlama tarladaki üretimi daha sürdürülebilir kılma yoludur.
• Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı 2021, Sürdürülebilir Tarım ile Yeşil ve Döngüsel Bir Ekonomi hedeflerinde, tarlada sürdürülebilirlik yönetiminin önemi ve YDD çalışması gereklilikleri ayrıntılı vurgulanmaktadır.
Türkiye’de Cargill:
• Türkiye’de faaliyetlerine 1960’lı yıllarda başlayan Cargill gıda, biyoendüstriyel ve hayvan besleme sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
• 1992 yılında İstanbul’da açılan Türkiye merkez ofisinin yanı sıra Adana ve Ankara’daki ofisler ile Bursa, Balıkesir, Kocaeli ve Sakarya’da yer alan üretim tesislerinde toplam 670 çalışanıyla hizmet veriyor.
• 2014’te Orta Doğu ve Kuzey Afrika, 2018’de ise Sahra Altı Afrika’nın eklenmesiyle Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’yı (META) içine alan bölgenin yönetim merkezi Türkiye oldu. 2021 yılında Cargill Hindistan’ın gıda bileşenleri iş kolunun META bölgesine bağlanmasıyla birlikte Cargill Türkiye 3 milyara yakın nüfusu olan bir bölgenin yönetimini üstlenmiş oldu.
• Yerli mahsulle ürettiği katma değerli ürünlerini hem Türkiye’de geniş bir yelpazedeki müşterilerine sunuyor hem de beş kıtada 70 ülkeye Türkiye’den ihracat gerçekleştiriyor.
• Dilovası tesisinde üretilen yerli bitkisel kökenli trafo yağı, Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli tren setine tedarik etmenin yanında Uzakdoğu ve Avrupa dahil 22 ülkeye ihraç ediliyor.
• Orhangazi’de üretilen yüksek teknolojili endüstriyel nişasta iç piyasaya arz edilirken aynı zamanda 20 ülkeye de ihraç ediliyor.
• Pandemi sonrası artan e-ticaret ortamında üretilen endüstriyel nişasta Türkiye’de üretilen 2 koliden birinde yer alıyor.
• Öte yandan Balıkesir’de bulunan Turyağ fabrikasında son teknolojiyle Türkiye’de bir ilk olan yağ pilot tesisi kuruldu. AR-GE çalışmalarında yeni nesil yağlara odaklandı. Örnek: İçeriğinde hindistancevizi yağı yer alan yerel üretim tohum yağları bulunan sağlık ve lezzet odaklı pastacılık yağı Turyağ Maestro.
• Tüketici trendlerini yakından takip eden Cargill; bitkisel proteinler konusunda da çeşitli çalışmalar yürütüyor. Böylelikle hem vejetaryen hem de fleksiteryan tüketicilere de hitap eden bezelye proteini gibi daha sağlıklı alternatifleri sunuyor.
• Bugün üretilen bitkisel kaynaklı ham maddeler bisküviden çorbaya; ilaçtan kağıt havluya; kıyafetten alış veriș kolilerine kadar pek çok üründe kullanılıyor.
Cargill’de Sürdürülebilirlik
• 155 yılı aşkın tecrübesini yeni teknolojiler ve içgörülerle birleştiren Cargill, faaliyet gösterdiği her yerde çiftçiler, müşteriler, yerel yönetimler ve içinde yaşadığı toplumlarla bilgi birikimini paylaşarak tüm paydaşlarıyla birlikte değer yaratmak için çalışıyor.
• Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne uyumlu olarak 2030 yılına kadar dünyada sürdürülebilir tarım uygulamalarını ve eğitimlerini yaygınlaştırarak 10 milyon çiftçinin hayatına dokunmayı ve karbon emisyonlarını yüzde 10 oranında azaltmayı hedefliyor.
• Cargill dünyada yönetim kurulunda sürdürülebilirlik lideri olan ender şirketler arasındadır.