Hakan Bulut dediğimde akla ilk gelen Seksenler dizisindeki “Butik Ali” olsa da öncesi ve sonrası var elbette. Buralara hiç de öyle soy ismi gibi bulutların üstünde yol alarak gelmemiş.
19 yaşından beri ciddi bir uğraş içerisine girmiş. Klasik aile düşüncesinden dolayı oyuncu olacağım değince resti görmüş. Kendi uğraşıyla Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ne girmiş, eğitimini tamamladıktan sonra burada hoca olarak çalışmaya başlamış. İlk oyununu izledikten sonra ailesi tamam artık sen bunu çok istiyorsun diyerek restlerini geri çekmiş… Sonrası ise çok güzel bir şekilde ilerlemiş… Nefes Vatan Sağolsun, Seksenler, Mandıra Filozofu ve şimdi Yapışık Kardeşler projelerinden de anlaşıldığı gibi dört de dört doğru projelerle karşımızda oldu. Beşinci projende yanlış yapma lüksün yok dediğim de The Ritz Carlton Oteli’nin terasında boğaza karşı çayımızı yudumlarken, biraz da nasıl biri olduğunu konuştuk. Kavga gürültüyü sevmem, düzeni ve yemek yapmayı ama en çok da vosvosumla yolculuğa çıkmayı severim dedi. Bir de çok çalışmak gerek, hırslı olmak değil de büyük hayaller kurmak gerek diye de ekledi.
Büyümeyen bir çocuk mu, asi ruhlu bir genç misin?
Sanırım büyümeyen bir çocuğum, çünkü oyun oynamayı hala çok seviyorum.
Takıntılı mısın? Ayaklarıma basıldığı zaman cinlerim tepeme gelir.
Elinde çiçekle dolaşan kişilerden mi yoksa o çiçeği kimse görmeden verenlerden misin?
Elimde hiç çiçekle dolaşmadım. Hayatımda da bir kez çiçek göndermiştim zaten.
Hayalperest mi, gerçekçi bir kişilik misin?
Hayallerin ne kadar büyükse gerçekleşme olasılığın da o kadar büyüktür bana göre. Hayal kurarsan oraya ulaşana kadar üzerinden geçtiğin yollardan birçok şey öğrenirsin. Ben bu işe girdiğimde oyun oynamanın hayalini kurmamış olsaydım, oynayamazdım.
Dizi: Büyük bir aile Rol: Vazgeçemediğim Sinema: Çok seviyorum
İstanbul: Aşığım Kayıt: Yeni bir hayata başlangıç
Fotoğraf: Miray Küçükçay