“Kadının işi çok zor.”
Hepimizin yakından tanıdığı bir ismin evine misafir olduk bu ay. Karşınızda; Şafak Özbir’in eşi ve Berfin Cano’nun babası Mesut Akusta var. Şu sıralarda da ekranların sevilen dizisinde rol alan Mesut Bey, baba olmasıyla birlikte daha da güzelleşen hayatını anlattı bizlere. Evliliklerinin dördüncü ayında Berfin Cano’nun haberini alan ailemiz ile üç kişilik mutluluklarını konuştuk.
Ve çocuk aynı zamanda sorumluluk bu da anneyi mutlu etmekle birlikte yoran bir durum değil mi?
Kadının bu dünyadaki işi çok ağır. Çocuk yetiştirmek çok ağır bir görev, yük, özveri… Artık nasıl tanımlarsanız.Burada babaya düşen görev, eşlere elinden geldiğince yardımcı olmak. Sonuçta yedi yirmi dört anne yanında, biz çoğu zaman dışarda oluyoruz.
Aslında babaların da işi zor değil mi? Baba olmayla birlikte sorumluluklar çarpı iki olarak artıyor…
Baba olduktan sonra daha dikkatli oluyorsunuz. Aslında baba olmadan ve olduktan sonra düşüncelerim pek değişmedi. Hayatımda her zaman sorumluluk sahibi olmuştum zaten sahiplenen de bir yapım vardı.
Zor bir loğusalık geçirmişsiniz ama bu Mesut Bey’le aranızı çok etkiledi mi?
Bizim şöyle bir avantajımız oldu, biz psikolojik olarak kendimizi hazırlamıştık. Bu yüzden de evet loğusalık dönemim zor geçti ama ikimiz arasında bir problem olmadı. Biz hiç kavga etmedik. O dönemde benim sorunum bebeğimleydi. Mesut’a pek sarmadım.
Doğuma girdiniz mi?
Evet, fotoğraflarımızda var hatta. Enteresan bir an. Doğduğunda ağlamadı hemen. Ciğerlerine oksijen girsin diye sağını solunu mıncıkladıklarında doktorlara ne yapıyorsunuz derken kendimi buldum. Yani hemen o an sahiplendim.Başkasının çocuğunu elime almaktan korkardım, baba olunca durum hiç de öyle olmadı. Hemen kucağıma aldım.
Baba olmak, bir öpücükle yorgunluğun kapı dışında kalması demek mi?
Kesinlikle… Her geçen gün o baba olma duygum artıyor. Eve geldiğimde, kucağıma aldığımda tüm yorgunluğum gidiyor. Öpmelere doyamıyorum. Gerçekten rahatlatıyor Cano’mun kokusu.
Baba adaylarımıza neler söylemek istersiniz?
Kesinlikle bu duyguyu tatsınlar, tavsiye ederim. Fazla düşünmeye de gerek yok.
Şu dönemde anne-baba olmak cesaret işi bizce…
Dünyanın gidişatı çok iyi değil. Evet dünyaya bir canlı getirmek cesaret işi. Doğru. Umarım hayırlı bir evlat ve bu dünyaya güzel şeyler aktarabilen bir birey olur kızımız. Bu temenni ile büyütüyor olacağız.
Genelde kötü rollerdesiniz. Dizi karakterlerini gerçek zanneden bir izleyici kitlesi var. Buna rağmen siz rollerinizin aksine hep çok sevildiniz. Yüzünüz herkese tanıdık. Neden?
Evet, böyle enteresan bir durum var. Hep söylerim; kötü her zaman iyidir. Ben samimiyim, halk için bir şey yapıyorum ve onlardan uzak kalmıyorum. Halk için bir şey yapıp da ondan uzak kalamazsınız zaten. Yediden yetmiş yediye herkes seviyor. Samimiyet işin özü belki de. İşimizin karşılığı bu.
*Röportaj Anne Bebek Dergisi Kasım 2017 sayısı için yapılmıştır. Tamamını oradan okuyabilirsiniz.
Fotoğraf: @dokuphotography