“Kızım sırdanlaşmayı bilip, onların içinden farklılaşmayı öğrenebilmeli.”
Türkiye’de bale değince ilk akla gelen isimdir Tan Sağtürk. Görsel algıya önem veren tarafımız onun kendine hakim, yakışıklı görüntüsünü sever ilk önce. Ama onunla ve eşiyle yaptığımız röportajda fark ettik ki düşünceleriyle, yaşamıyla, yaptıkları ve yapmak istedikleriyle gerçekten muhteşem bir insan yaşıyor bu bedenin içinde. Çok değil 3 ay sonra bir kızları olacak. Adı; Ada Arina. Heyecanla bebeklerini bekleyen Tan Sağtürk ve Alona Ataberk Sağtürk’e güzel bir Ekim günü, tadı damağımızda kalan hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Soğuk bir kışa girerken, bu sıcak sohbetin sizi de ısıtacağını düşünüyoruz.
Birbirini özleyen bir çiftiz
40 yaşına gelince hayat yolunuz çatallanmaya başlıyor. Tercih etmeniz gereken bir takım şeyler devreye giriyor. Alona tam bu noktada hayatıma girdi. Karşı tarafla beraber ikili ortaklık kurulunca ve bu da su gibi akıp gitmeye başlayınca öncesinde yaşadıklarınızın boş olduğunu anlıyorsunuz. 60 yaşına gelmiş bazı arkadaşlarımın aslında içlerinde yalnız olduklarını ve zaman zaman acı çektiklerini bildiğim için bilinçaltımda korku oluşturdu bu sanırım. Tek başına bir hayat sürmek son derece zor. Severek evlenmek müthiş bir şans. İki kişinin birbirini kayıtsız seviyor olması çok muhteşem bir şey. Su gibi akması lazım. Belki 10 yıl önce birbirimizi tanısaydık böyle bir ilişki olmayacaktı. Bu zamana denk gelmesi de önemli. Çok tartışmalar yok bizde. Birbirini özleyen bir çiftiz. .çok doğru bir zamanda Alona karşıma çıktı…
*Röportaj Anne Bebek Dergisi Aralık 2009 sayısı için yapılmıştır. Tamamını oradan okuyabilirsiniz.
Fotoğraf: Nuro Aksoy
