Alfa Romeo, 1923 yılından bu yana marka ile bütüneşen, ikonik “Quadrifoglio” (Dört Yapraklı Yonca) logosunun 100’üncü yaşını, yeni Giulia ve Stelvio modellerinde, 100’er adet üretilecek ‘Quadrifoglio 100° Anniversario’ ile (Quadrifoglio 100. Yıl Özel Serisi) kutluyor. Özel seriler, Alfa Romeo DNA’sını, yüz yıllık teknik gelişim ve stilin mükemmelliğini yansıtıyor.
Gelişmiş teknolojilerle donatılan özel seriler, benzersiz Alfa Romeo sürüş deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Sınıfının en iyi yol tutuşu ve güç-ağırlık oranı ile segmentinin zirvesinde olmak için geliştirilen Giulia ve Stelvio Quadrifoglio, benzersiz sürüş deneyimi için 520 HP’ye yükseltilen 2.9 V6 motor ve sadece bu seride kullanılan, mekanik sınırlı kaydırmalı diferansiyel ile donatılıyor. Özel seri ayrıca yeni adaptif tam LED Matrix farlar ve geleneksel “Cannocchiale” (teleskopik) tasarımıyla öne çıkan dijital gösterge paneli ile altın sarısı 100. Yıl Logoları ve ileri teknolojileri bünyesinde barındırıyor.
Centro Stile Alfa Romeo (Alfa Romeo Tasarım Merkezi) tarafından yeniden yorumlanan modellerde zarafet ve sağlamlık korunurken, markanın geleceğini yansıtan logo kullanımı ve yeni altın sarısı fren kaliperleri gibi detaylar her iki modele de özgün bir görünüm sağlıyor. Giulia ve Stelvio’nun ızgara ve ayna kapakları karbon görünümüyle dikkat çekerken, otomobillerin iç mekanı, ön konsoldaki altın sarısı dikişler ve 100’üncü yıl logolarının yanında yeni 3-Boyutlu karbon kullanımlarla sportif bir görünüm sergiliyor.
Alfa Romeo markasının efsanevi sembolü “Quadrifoglio” (Dört Yapraklı Yonca) 100 yaşında. İlk kez, 14’üncü Targa Florio’da Ugo Sivocci pilotajındaki RL Targa Florio “Corsa” versiyonunda görünen Quadrifoglio (Dört Yapraklı Yonca) Logosu, Alfa Romeo DNA’sını sembolize ediyor ve İtalyan sportifliğinin ifadesi olarak anılıyor. Quadrifoglio logosu, Alfa Romeo’nun güçlü ve özel seri otomobillerinde de bu felsefeyle yerini alıyor. Alfa Romeo, 100’er adetlik sınırlı üretim ile Quadrifoglio efsanesini, hikayenin başladığı yer olan, Targa Florio’nun bulunduğu Sicilya’da anıyor. Sicilya, sadece bu geleneği anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda İtalya’nın ‘Muhteşem Güzelliğini’ vurgulayan çekimler için de fon oluşturuyor. Yüz yıllık köklü geçmişe sahip olan Quadrifoglio yolculuğu, geçmişten aldığı güçle markanın geleceğindeki yerini alıyor.
100 adetlik sınırlı üretim, üstün teknoloji, 520 HP güç
Giulia ve Stelvio “Quadrifoglio 100th Anniversario”(Quadrifoglio 100. Yıl Özel Serisi), yarış ve seri üretim araçlara uygulanan yüz yıllık tekniği yansıtıyor. Yeni Quadrifoglio serisi ile V6 motorun gücü 520 HP’ye yükselirken, mekanik sınırlı kaydırmalı diferansiyel ise ilk kez özel seride sunuluyor. Diferansiyel mekanizmasındaki bu geliştirme Giulia GTA’nın tasarım deneyiminden elde edilen özel ayar sayesinde otomobilin davranışını ve çekişini iyileştirmeye, tork aktarımını optimize etmeye ve virajlarda dengeyi, çevikliği ve hızı artırmaya katkıda bulunan özel bir teknik donanım olarak öne çıkıyor. Alüminyum motor bloğu dışında, karbon fiber tahrik mili, kaput, spoyler ve tamponlar gibi ultra hafif malzemeler sayesinde elde edilen son derece hafif yapının yansıması olarak sınıfının en iyi sürüş dinamikleri ortaya çıkıyor. Giulia’da yer alan karbon aero-splitter (ön hava ayırıcı) aktif aerodinamiğe katkı sağlıyor.
Etkinleştirildiğinde, aracın altından geçen hava akışının kalitesini kontrol ediyor, dengeyi ve performansı artırıyor. Ayrıca Akrapovich egzoz sistemi de egzoz sesine katkı sağlıyor.
Giulia ve Stelvio, karakteristik 3+3 Full-LED Matrix farlarla güçlü bir aile kimliği ortaya koyuyor. Bu farlar her koşulda optimum aydınlatma sağlıyor. Parlama önleyici ve adaptif sürüş huzmesi özellikleri sürüş güvenliğini destekliyor ve enerji verimliliği sağlıyor. Giulia’da parlak 5 halkalı 19 inç spor alaşım jantlar, Stelvio’da ise 21 inç spor alaşım jantlar yer alıyor. Her iki modelde de ayrıca özel altın sarısı fren kaliperleri bulunuyor. Aynı özel renk iki otomobilin çamurluğunu süsleyen ve Quadrifoglio’nun 100’üncü yılını kutlayan özel logoda da göze çarpıyor. Giulia ve Stelvio’da karbon görünümlü ön ızgara ve ayna kapakları sportiflik hissini güçlendiriyor. Özel seride Etna Kırmızı, Montreal Yeşil ve Volkan Siyahı olmak üzere üç farklı gövde rengi tercih edilebiliyor.
Otomobillerdeki sportif his, iç mekanda da devam ediyor. Kabin içlerinde siyah deri ve Alcantaranın özel kombinasyonu göze çarpıyor. Yeni ve özel altın sarı dikişler ise ayrıcalık hissini arttırıyor. Gösterge paneli, orta konsol ve kapı panellerindeki karbon 3-Boyutlu kaplamalar iç mekandaki premium sportifliği tamamlıyor. Ayrıca ön konsolda altın renkli sarısı bir Quadrifoglio’nun yanına 100 rakamı özel bir dikişle işleniyor. Deri ve Alcantara ile kaplı direksiyon simidi ise siyah dikişlere ve karbon fiber detaylarıyla ön plana çıkıyor.
Gösterişli tasarımı ve gelişmiş teknolojik özelliklerinin yanında en gelişmiş bağlanabilirlik çözümlerini sunan Giulia ve Stelvio özel serileri, her anlamda Alfa-Romeo sürüş deneyimine hizmet ediyor. ADAS sürüş destek sistemleri de dahil olmak üzere otomobillerin tüm bilgilerine erişim imkanı sağlayan geleneksel teleskopik tasarımlı ve tamamen dijital 12,3 inçlik TFT ekranlı yeni gösterge paneli bunlardan biri olarak öne çıkıyor. En hızlı ve kesintisiz geçişler ile kişiselleştirme imkanını sunan gösterge paneli, Gelişmiş (Evolved), Rahat (Relax), Geleneksel (Heritage) ve Quadrifoglio’ya özel ‘Yarış’ (Race) temalarını sunuluyor. “Yarış” görünümü, sürücünün kontrol altında tutmak istediği devir göstergesi, hız göstergesi ve manuel sürüş için vites uyarısı gibi temel bilgileri merkezi ekranda topluyor. Görsel tema, yan kadranlara anlık performans bilgileri de dahil olmak üzere ek bilgiler yerleştirilerek kişiselleştirilebiliyor.
Quadrifoglio: 1923’ten beri sportifliğinin sembolü
İtalyan sportifliğinin simgesi olan efsanevi Quadrifoglio, ilk kez kullanıldığı günden bu yana Alfa Romeo’nun yüksek performanslı modelleri ile eşanlamlı oldu. Her şey 15 Nisan 1923’te, dünyanın en eski otomobil yarışlarından biri olan prestijli Targa Florio’nun 14. organizasyonunda başladı. Yoğun ve zorlu yarış pilotlar için zamanının en önemli dönüm noktalarından biriydi. Aynı zamanda otomobil modellerini ve markaları piyasaya sürebilecek etkiye de sahipti. Bu nedenle Alfa Romeo, Sicilya’daki yarışa çok önem verdi. 1923 yılında RL’nin özel bir versiyonunu geliştirirken, yetenekli pilotları bünyesine kattı. Dönemin önemli yarış pilotlarından biri olan Ugo Sivocci, becerileri ve Quadrifoglio (dört yapraklı yonca) seçimini bir amblem olarak daha da anlamlı kılacak bir dizi şanslı olay sayesinde Alfa Romeo RL’ nin Corsa versiyonu ile zafere ulaştı. Böylece, Quadrifoglio yarış otomobillerinin kaputlarında bir sportiflik simgesi haline geldi. Alfa Romeo, bu zaferle birlikte dönemin en önemli otomobil üreticilerinden biri konumuna geldi. Ayrıca Quadrifoglio sembolü markanın efsanevi araçlarını süsleyen bir ikona dönüşerek unutulmaz sürücülerin başarılar serisine zemin hazırladı. 1925’te ilk Grand Prix şampiyonası, Mille Miglia, Targa Florio ve 24-saat Le Mans dahil, önemli yarışlarda boy gösteren marka uluslararası yarış arenasına da hakim oldu. Quadrifoglio logosu ilk kez Giulia Sprint GT Veloce ile bir binek otomobilde göründü ve bugüne kadar devam eden bir geleneği başlatmış oldu.