Başarılı oyuncu ve senarist Gupse Özay’ın yeni filmi ‘Lohusa’ 19 Ocak’ta tüm Türkiye’de vizyona giriyor. 2024 yılının heyecanla beklenen komedi filmi Lohusa; anneleri, kadınları, kocaları, babaları kısaca herkesi sinemada bir kahkaha şöleni yaşamaya davet ediyor. Gupse Özay yeni filmini merak edenlere “Çok sıcak çok komik çok gerçek. Uzaktan el ele verip kahkahalar atarak zorluklarımızı aşmaya var mısınız?” diyor.
Türk Sineması’nın başarılı oyuncu ve senaristi Gupse Özay’ın yeni filmi Lohusa 19 Ocak’ta vizyona giriyor. Henüz vizyona bile girmeden, fragmanıyla, milyonların hayatına kahkaha katan film bir anne-babanın, doğumdan sonra yaşadıkları macera dolu 40 günü odağına alıyor.
Lohusa’nın senaryosu Gupse Özay imzası taşırken; Arif V 216 ve Görümce gibi Türk Sineması’ndaki önemli filmlerin yönetmenliğini üstlenen Kıvanç Baruönü filmin yönetmenliğini yapıyor. Muzaffer Yıldırım’ın yapımcılığını üstlendiği filmde Gupse Özay, Onur Gürçay, Hazal Türesan, Esra Ruşan, Servet Pandur, Feri Güler, Birsen Dürülü, Su Şanad, Elif Nur Kerkük, Alper Baytekin, Cihan Albayrak, Zerrin Nişancı, Ceren Morova, Kahraman Sivri, Özen Özkan, Ali Yasin Özegemen, Anıl Altınöz ve Feriha Eyüpoğlu rol alıyor.
Bir lohusanın hikayesinin etrafında hem çocuk sahibi olan hem de çocuk sahibi olmayan insanların kendi hikayesinden kesitler bulacağı film, 6 haftada ve 120 kişilik bir ekiple çekildi. Filmin çekimleri Bebek, Beykoz, Moda, Polenezköy, Topkapı gibi İstanbul’un farklı semtlerinin yanı sıra platolarda gerçekleşti.
Gupse Özay: “Kahkahalar atarak zorluklarımızı aşmaya var mısınız?”
Filmde yeni doğum yapmış olan Burcu karakterini canlandıran ve en doğal halleriyle kamera karşısına geçen başarılı oyuncu Gupse Özay, “Burcu hamileliği çok rahat ve mutlu geçmiş bir anne adayı. Doğumdan sonra lohusa depresyonuna da gireceğini hiç düşünmüyor çünkü o çok güçlü bir kadın. Ama güçlü gözükmekten vazgeçip biraz yardım istese fena olmayacak. Özellikle o çayına bisküvi bandırıp “benlik bir şey var mı?” diye soran kocasından…” diyerek karakterini tanımlıyor.
Sinemada pandemi öncesinde vizyona giren ‘Eltilerin Savaşı’ filmiyle önemli bir izlenme rekoruna sahip olan Gupse Özay, Lohusa filminde yine izleyiciyle birlikte yaşayacağı heyecan için “İzleyiciyle birbirimizi tanımıyoruz. Ama aynı anda gülüp aynı anda duygulanarak uzaktan tanışacağız. Bu çok tatlı ve heyecanlı. Lohusalık gerçek. Hem trajik hem komik. Fakat her zorluk gibi el ele verince kolay aşılan bir şey. Anneler, kadınlar, kocalar, babalar, erkekler; filmimiz çok güzel. Çok sıcak çok komik çok gerçek. Uzaktan el ele verip kahkahalar atarak zorluklarımızı aşmaya var mısınız?” diyerek de en samimi haliyle izleyiciye sesleniyor.
Filmde yeni baba olan Onur karakterini canlandıran Onur Gürçay ise “Filmdeki Onur, aslında yeni baba olan erkeklerin bir tür ortalaması. Tüm sakarlığı, vurdum duymazlığı, horlaması ve karısına olan aşkı bundan. Oynarken bazen tam da bu cümleyi kurardım dedim; bazen ‘Bunu da söylemez artık’ diye itiraz ettim. Tüm bu süreci Gupse Özay’la yaşamaksa bir lütuf. Senaristin, aynı zamanda oyun arkadaşın olması ve ikisini de çok iyi yapması benim için lükstü. Her anından doya doya faydalanmak harikaydı. İncelik ve keyifle yaptığımız bu işten umarım herkes keyif alır… Kıvanç Hocamın bana açtığı alansa inanılmazdı. Temiz enerjisi ve desteğini hissetmek sahnede beni sıkça şımarttı” diyerek hem çekim sürecini hem karakterini anlatıyor.
Lohusa’da Burcu’nun en yakın arkadaşı Fulya karakterini canlandıran Esra Ruşan “Fulya bekar; evlilik teklifi almış çok heyecanlı. Ve en yakın arkadaşıyla paylaşmak istiyor bunu. Ama en yakın arkadaşı lohusa…. Filmimiz en temelinde cinsiyet rollerini bir kenara koyarak, herkesin direkt bir iletişimle birbirlerine dürüst olmalarını tavsiye ediyor bence. Aslında düşününce bu durum fulya içinde geçerli. Aslında arkadaşına dürüst olsa, onun ne kadar yorgun ve yıpranmış olduğunu gördüğü halde “evet” demese ve işleri hafifletmek için biraz cesaret verse ne güzel olurdu. Ama işte film tam da burada başlıyor” sözleriyle filmi anlatıyor.
Son dönemde beyazperde ve televizyonda başarılı işlere imza atan Hazal Türesan ise filmde İlayda karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Genç bir anne olan influencer anne İlayda karakterini canlandıran Hazal Türesan, “İlayda, renkli filtrelerin arkasında kaybolmuş, sıkışmış, kendini var etmeye çalışmanın yoruculuğunda görünür olmaya çalışan, kendine bir kabuk yaratmış, içini görmezden gelmiş influencer bir anne. Lohusa’da Gupse türlü yorgunlukların, suskunlukların, yalnızlıkların sebep olduğu neredeyse trajik diyebileceğimiz olaylara komik penceresinden bakıp tatlı tatlı uzlaştırıyor bizi. Kıvanç Baruönü o hikayeyi ve harika, eğlenceli oyun arkadaşlarımı şekillendiriyor ve tüm ekip gerçekten neşeyle çalışarak birbirine güvenmenin hikayesini anlatıyoruz. Şimdi hep birlikte kahkahaları paylaşma zamanı. Hazır mısınız?” diyor.
Filmin en spritüel karakteri Yasemin’i canlandıran Elif Nur Kerkük, “Yasemin ne kadar diğerlerinden farklı gibi görünse de onun da derdi her anne gibi aynı aslında; çocuğu için her şeyin en iyisini yapmak, tekniği biraz sıra dışı o kadar:) Yasemin çok tatlı yazılmış orijinal bir karakter, oynamak da bir o kadar keyifliydi benim için” sözleriyle karakterinden bahsediyor.
Lohusa’nın sevimli annelerinden Özge karakterini canlandıran Su Şanad, “Lohusa, tahmin edersiniz ki kahkahanın hiç eksik olmadığı bir setti. Hem Kıvanç Hocamla çalışma fırsatı bulduğum hem de Gupse’nin güzel kadın hikayelerinden birinin içinde, onunla karşılıklı oynadığım için çok şanslıyım. Oynadığım Özge karakteri, Burcu’nun kapı komşusu. Devamlı kaçan bakıcılarıyla başı dertte bir anne ve onların gönlünü hoş tutabilmek için kendini paralıyor. Bu karakteri oynarken çevremdeki hikayelerden de bolca esinlendim, pek çok annenin kendinden bir şey bulacağına inanıyorum. Umarım izleyen herkes en az bizim kadar eğlenir” diyerek filmi ve filmin çekim sürecini de anlatıyor.
Filmde yeni baba olan Onur’un arkadaşlarından birini canlandıran Cihan Albayrak, “Selam… Ama sen yine de bana Selim de. Biraz hızlıyım yakaladıysan tadını çıkar. Sadece arkadaşlarımla ve güzel kadınlarla çok eğleniyorum. Eski karım dışında kimseye ağlamam. İnsan sadece mutluluğunu paylaşmalı. Bu arada uyudun mu? Erken değil mi?” diyerek karakterini konuşturuyor.
Lohusa film setinin de filmin de en renkli karakterlerinden biri olan Alper Baytekin Engin karakteriyle izleyiciyle buluşuyor. Alper Baytekin “Arkadaşlarım da evliliğim de vazgeçilmezim. Garanticilik, kıvraklık ve hanımcılık karakterimdir. Pas tutarım, sır tutamam. 1 kelimeyle kendimi anlatamam. Ben Engin. İhtiyaç anındaki kankin” diyerek canlandırdığı Engin karakterini özetliyor.
Usta oyuncu Birsen Dürülü, “Semiha, oğlu Onur’a son derece düşkün. Oğlunu el bebe gül bebe büyütmüş. Haliyle Lohusa olan Burcu bir taraftan bebeği ile ilgilenirken bir taraftan da henüz olgunlaşmamış kocası ile de uğraşıyor… Hepsi Semiha yüzünden” diyerek izleyiciye küçük ipuçları veriyor.
Filmde Gupse Özay’ın canlandırdığı Burcu’nun annesini canlandıran başarılı oyuncu Servet Pandur, “Dünyanın bütün lohusaları yalnız değilsiniz:) biz çekerken çok mutluyduk, umarız tüm seyircilerimiz de bu mutluluktan payını alır” diyerek filmle ilgili mesajını iletiyor.
Filmde Burcu’nun biricik yardımcısı Saniye’yi canlandıran Feri Güler ise Lohusa hakkında şunları söylüyor: “Lohusa, çok sevdim seni… Hele Saniye’cim, yani filmde oynadığım karakter… Tatlı, çok bilmiş, patavatsız, aklına geleni tak diye söyleyen, her konuda bir fikri olan ama özünde sımsıcak bir kadın. Bu şahane filmi yazan, yöneten, yapan, oynayan, hazırlayan herkese, tüm ekibe çok teşekkür ediyorum, iyi ki bu güzel insanlarla yolum kesişmiş… Şimdi filmimiz seyirciye emanet, koşun sinemalara bence, çünkü çok eğleneceğiniz bir film yaptık”
Filmin usta yönetmeni Kıvanç Baruönü de “Yıllarca bizler şu sözleri söylemeye sizlerde her film galasında benzer cümleleri duymaya alışmıştınız. “Çekerken çok eğlendik” oysa film seti öyle çok da eğlenceli bir yer değildir. Zamanla yarıştığın, kalabalık, her an bir sorun çıkma ihtimali olan bildiğin stresli bir ortamdır. Ancak ben Lohusa setinde aslında eğlenerek de bu iş oluyormuş onu gördüm kendi adıma… Bu işin özü senaryo ve doğru cast tabii ki ama kimi zaman öyle bir şey oluyor ki bunun bir formülü de yok, her şey denk geliyor ve o enerji ile ortaya çıkan şey hepsinden farklı geliyor insana! İşte Lohusa benim için öyle bir film oldu, ilk günden son anına değin içinde olmaktan büyük keyif aldığım, içinde kendimden pek çok şey bulduğum ve katabildiğim bir set oldu. Hani film asıl salondan çıktıktan sonra başlar izleyici için denir ya, bence Lohusa film olarak bunu başaracak, en azından öyle hissediyorum. Çünkü sette çekerken sonrasında post aşamasında eli emeği dokunan, izleyen herkesten benzer şeyler duydum. Herkes bir kendine dönüp bakıyor. Bu bana çok değerli geliyor… Fakat şimdi söz sırası izleyici de umarım haklı çıkarım.” şeklinde Lohusa’yı anlatıyor.