Çocuklu ailelerin dilinden anlayan kafe
Sizleri masalsı bir kafe ile tanıştırmak istiyorum. Yazdan kalma bir İstanbul gününde Çengelköy’ün saklı bahçesi olan, sahilin biraz üstünde yeşilliklerin içerisinde kalan “Bir Varmış Bir Yokmuş Cafe” çocuklu ailelerin tereddütsüz tercih edeceği bir yer. Necati Şaşmaz’ın eşi, iki çocuk annesi Nagehan Şaşmaz ile önceliğin anneler olduğu bu masalsı diyarda neler yaptıklarını konuştuk. Anne adaylarının içebileceği özel çaylar, mevsime göre hazırlanan püreler, özel doğum günleri, çocukların kaliteli zaman geçirmesine olanak sağlayan oyun ablaları, doğum günlerine masalsı bir gizem katan kutlamaları ve çok daha fazlası röportajımızda.
Öncelikle hayırlı olsun. Ne zaman açtınız kafeyi? Fikir nerden çıktı?
Temmuz ayının son haftası açtık kafeyi. Dört yaşında ve dört aylık olmak üzere iki çocuk annesiyim. Anne olunca ihtiyaçlarınıza göre yönleniyorsunuz. İlk oğlumla birlikte böyle bir yerin eksikliğini çok yaşadım. Çocuğumla beraber bir yere gittiğimde çok fazla rahat edemiyordum. Evet bir noktaya kadar size yardımcı olabilecek yerler var ama tam anlamıyla anne dostu mekan yok. Anne dostu derken; çocuğumu rahatlıkla bırakabileceğim, kendim rahatlıkla orada oturabileceğim aynı zamanda çocuğumu herhangi bir sıkıntıya girmeden, uygun bir odada emzirebileceğim bir alandan bahsediyorum. Bu söylediklerimin yokluğu beni bu fikre yönlendirdi açıkçası. Dört yıla yayılan bir süreçten bahsediyoruz aslında. İkinci hamileliğimle birlikte oturan kafe açma fikrini hayata geçirdim ve bebeğim yirmi günlükken Bir Varmış Bir Yokmuş’u annelerin ziyaret etmekten keyif alacakları ve rahat edecekleri bir konseptte beğenilerine sundum.
Peki bu dönemde hem anne olmanızdan hem de daha iyiyi sunma isteğinizden bir araştırma içerisine girdiniz mi?
Böyle bir yer açsanız da açmasanız da anne olmak her zaman en iyisini çocuğunuz için araştırmak demek zaten. Kafe açma süreci anneliğime katkıda bulundu mu? Evet, çünkü kafeyi açma döneminde ekstra bir araştırma içerisine girdim. Organik yemek üzerine bayağı bir kafa yordum.
Bir restorana ya da kafeye gittiğinizde bir anne olarak sizi ne rahatsız ediyor?
Bir anne olarak bir mekana gittiğinizde genellikle kendinizi fazlalıkmış gibi hissediyorsunuz. Aslına bakarsanız bu durum yalnızca bir restoranda da değil uçakta da böyle diğer başka alanlarda da. Çocuk doğası gereği sesli ve hareketli bir varlık. Kontrol etmeye çalışıyorsunuz ama sürekli de dur yapma diyemiyorsunuz. İnsanları rahatsız ediyor olabilme düşüncesi de sizi biran önce eve dönelime yönlendirebiliyor. Sonra bir emzirme alanınız olmuyor, mamasını ya da birçok şeyi taşımanız gerekiyor gibi birçok ince detay var. Hem çocuğunuzla güzel vakit geçirmek istiyorsunuz hem de arkadaşlarınızla sosyalleşmek istiyorsunuz. Anne olunca da bu genelde mümkün olmuyor. İşte burası tam da bu ihtiyaca yönelik kuruldu.
Burası sadece bir kafe değil bu durumda. Annelerin nefes alma alanı diyebiliriz öyle değil mi?
Evet, burası özellikle çocuklu aileler düşünülerek hazırlanmış bir yer. Burada özellikle çocuk alanımızda eğitimli bir oyun ablamız var. Çocuklarımızın her yönden gelişimine destek sağlayacak içerikler oluşturduk kendisiyle. Çocuğunuzu ablamıza bıraktığınızda aktiviteler yapıyor olacak. Buraya bir anne geldiğinde kendini hem özel hissedecek hem de çocuğu da bu mekanda rahatlıkla vakit geçirebilecek. Bizim misyonumuzun temeli de bu.
*Röportaj Anne Bebek Dergisi Kasım 2017 sayısı için yapılmıştır. Tamamını oradan okuyabilirsiniz.
Fotoğraf: Miray Küçükçay
