Ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra gündeme gelen olası İstanbul depreminin özellikle bu şehirde yaşayanlar üzerinde oluşturduğu etkiye dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, deprem kaygısıyla baş etmek için tavsiyelerde bulunuyor. Kişinin öncelikle alması gereken önlemlere yönelerek kontrollerini sağlamasını tavsiye eden Şen, kişinin kontrol edemeyeceği noktalara uzun süre takılmaması gerektiğini vurguluyor. Şen’e göre, kişi kendini rahatlatmak için kendisine iyi gelebilecek aktivitelerle meşgul olması, pozitifte kalması ve psikolojik sağlamlığı geliştirmek için vakit ayırması önem taşıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, olası İstanbul depremi nedeniyle ortaya çıkan kaygı ve baş etme yollarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Olası İstanbul depremi gündeme getiriliyor
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra medyada sürekli olarak olası İstanbul depreminden bahsedildiğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, bu konuda herkesin yoğun bir kaygı duyduğunu söyledi. Travma sonrası kişilerin suçluluk duygusu hissedeceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “İstanbul’dan başka şehre taşınamayanların yapabileceği en iyi şey, ellerinden ne geliyorsa odur. Yaşanılan ev, yaşanılan bölge ciddi anlamda değerlendirilmelidir. Evin güvenliğini öğrenebilmek adına ilgili yerlerden rapor alınmaya çalışılmalıdır.” dedi.
Evde tatbikat yapılmalıdır
Depreme hazırlıkta tatbikat yapmanın önemli olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Rutine yerleşmeyen bir şeyi travma sırasında yapmak çok zordur. Bu noktada zaman zaman ev içerisinde tatbikatlar da yapılmalıdır. Deprem çantası hazırlamak ve deprem için toplanma yerleri keşfetmek kişiyi kısmen de olsa iyi hissettirebilecek şeylerdir.” tavsiyesinde bulundu.
İyi gelecek aktivitelerle meşgul olunmalıdır
Deprem kaygısıyla başa çıkmak için önerilerde bulunan Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Kaygıyla baş etmekte kişiye yardım edebilecek en önemli şey pozitif psikolojidir. İnsan doğası gereği sürekli yapamadıklarıyla uğraşır, yaşayamadıklarıyla, elde edemedikleriyle uğraşır. Ancak bu gibi dönemlerde bunun hiçbir katkısı olmayacak, daha çok kaygılandıracak ve stres arttıracaktır. O nedenle akla böyle bir sıkıntı, korku geldiğinde kişi kendi adına yapabildiği şeyleri kontrol etmelidir ve kontrol edemediklerine uzun süre takılmamalıdır. Günlük hayatta mümkün olunduğu kadar kişinin kendisine iyi gelebilecek aktivitelerle meşgul olması faydalı olacaktır.” dedi.
Psikolojik sağlamlığı geliştirmeye vakit ayrılmalıdır
Bazen kaygının oldukça yorucu olabileceğini, kişide aşırı işkolik bir hale neden olabileceğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Her zamankinden farklı bir şey yapılıyorsa bir durulmalı ve kendine ne oluyor sorusu sorulmalıdır. Yoğun stresle baş edebilmek için kişinin kendisini fark etmesi ve farkındalığını geliştirmesi çok önemlidir. Pozitifte kalmak ve psikolojik sağlamlığı geliştirmek için vakit ayrılmalıdır. Bu yapılanlar kaygıyı ve korkuyu azaltacaktır fakat tamamen ortadan kaldırmayacaktır. Sonuçta korku, insanları tehlikeye karşı hazır olmaya iten bir etkendir, gereğinden fazla olmadığı takdirde önemlidir.” diye konuştu.