Bir şey nasıl başlarsa öyle gider ya da bir terslik oldu mu devamı öylece gelir cümlelerinin doğrulandığı bir İstanbul akşamında buluştuk Özge Özberk ile. Aslında önce her şey yolundaydı yani en azından ben öyle düşünüyordum.
Özge Hanım, kasım ayı itibariyle oynayacakları “Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun” oyundan çıkıp röportajımızı yapacağımız yere gelecekti. Bu sırada yeri bulma aşamasında yarım saatimizi kaybettik ki zaman sıkıntımızda vardı. Neyse ikimizde gülerek “sonunda buluşabildik” cümlesini kurarak başladık röportajımıza…
Kayıt cihazımın pili bitince…
Kayıt cihazımın pilinin bitmesinden ya da kaydederken başka bir terslik olmasından her röportaj öncesi tedirginlik yaşar umarım bir şey olmaz cümlesini kurarım. Bu seferde aynı şeyi söylemiştim aslında… Gözüm ara ara cihazdaydı, röportajımız çok keyifli geçtiğinde çokta bakmadım sonlara doğru. Teşekkür ettiğim bir anda da makinenin kapalı olduğunu gördüm. Şaka gibiydi yani. Neyseki gelir gelmez hemen yazdım ama arada atladıklarım oldu elbette ki… Buluşmada yaşadığımız gecikme, kayıt cihazının süprizi ile devam edince resimlerde bari bir sıkıntı olmasın dedim ki olmadı da…
Röportajımız çok keyifli geçti, oğlundan bahsetmeyi çok seven bir anne, eşine aşık bir eş, iyi işler çıkacağına inandığında ekranlarda karşımızda olmayı düşünen biri aynı zamanda.
Neler konuştuğumuz bir sonraki postumda ya da Anne Bebek Dergi’mizin sayfalarında. Bu sıcacık sohbet için kendisine teşekkür ederiz.
*Röportaj Anne Bebek Dergisi Kasım 2011 sayısı için yapılmıştır. Tamamını oradan okuyabilirsiniz.