Çocuklar gibi eğlenmeye ne dersiniz? Hazır havalar sıcakken, sonbaharı yazdan kalma günler ile uğurluyorken yanında en mutlu olduğunuz insanlarla birlikte kendinize çocuk olma günü ilan etmeye ne dersiniz? Ya da anne/teyze/amca/dayı iseniz yeğeninizle unutamayacağı bir güne imza atmaya ne dersiniz? “Süper!” diyen ses o zaman Vialand Tema Park’a gitmelisin.
Ve ülkemiz sınırlarını da aşan büyüklükte olan Vialand Tema Park’ı sizler için keşfe çıktım. Alan Efsaneler Dünyası, Oyun Dünyası ve Macera Dünyası olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Mağaza sokaklarını arkanızda bırakıp aşağı doğru yürüdüğünüzde sizi kocaman bir şato karşılıyor olacak. Çocukluğumdan beri şatoların ihtişamına ayrı bir ilgim olduğundan dolayı ilk adımdan büyülendim diyebilirim. Sonrasında ilk olarak çocukların eğleneceği bölüm olan Eğlence dünyası karşınıza çıkacak ve eğer elini tutup gezdireceğiniz bir ufaklık yoksa yanınızda benim gibi nelerin olduğuna hızlıca bakıp tarihi İstanbul sokaklarında kendinizi bulabilirsiniz. Bol bol fotoğraf çekilebileceğiniz bu alanı da arkanızda bıraktıktan sonra asıl eğlenceye giriş yaptınız demektir.
Yüksekleri, hızı ve sürprizleri seviyorsanız Macera Dünyası üniteleri tam size göre!
Tüm üniteleri tek tek anlatamasamda size en keyif aldıklarımı yazacağım. Kesinlikle ve kesinlikle onları denemeden Tema Park’tan ayrılmayın sakın! Karşımıza ilk Adalet Kulesi çıkınca, ondan başlayalım dedik ama aman tanrım ne kuleymiş, ne adaletmiş. Neden mi öyle diyorum. Şimdi okurken gözünüzün önünde canlandırmanızı istiyorum. Yavaş yavaş metrelerce yükseğe çıkıyorsunuz, tüm Yeşilpınar kuşbakışı görünümde, ayaklarınızı boşluğa sallıyorsunuz ve ne zaman, ne kadar hızda aşağıya düşeceğinizi bilmeden saniyelerce o tepede bekliyorsunuz. O an, o saniyelerin dakikalar olduğunu düşündüğünüz bir anda kendinizi aşağıda buluyorsunuz. Tüm organlarınızın çekildiğini hissedeceğiniz, benim çok korktuğum ama mutlaka deneyin dediğim bu kule ile başlangıç hiç de fena olmadı. Eğlenceme Adalet Kulesi’nden aşağı kalmayan Viking ile devam ettim. Kayığa biniyorsunuz, dik bir yokuş çıkıp aynı dik yokuşu hızla ve sırılsıklam olarak aşağıya iniyorsunuz. Son derece keyifli olan bu üniteye en son binin derim, çünkü ciddi bir şekilde ıslanıyor olacaksınız. Girişte 3 TL’ye satılan yağmurlukları mutlaka alın. Yağmurluğu giydim, ıslanmam diye heveslenmeyin hiç, yine ıslanacaksınız. Eee peki nasıl kuruyacağız o zaman diyen sese hemen cevap veriyorum; çıkışta 1 TL ile çalışan kuruma kutularının içine girip bir güzel kuruyorsunuz…
Sonraki durağım Maceraperest oluyor. Yani bildiğimiz tren. Hızı adrenalin sevenler için tam kararında. Durduğunuz anda kuracağınız tek cümle “Bitti mi?” olacak tüm hızla birlikte artan çığlıklarınızın yanında.
Hayal Perdesi’nde 5D keyfi ile 15 dakika Robin Hood animasyonunu izleme fikri tam da yorulduğum anda karşıma çıkınca bir dinlenme molası verdim kendime. Elinizi uzattığınızda dokunabileceğiniz kahramanlar, hareket halindeki koltuklar, birden bacaklarınızı ıslatan su hissi…
360, Çılgın Nehir, Kinkong, Safari Tüneli, Zindan, Jet Ski ve daha fazlası Vialand Tema Park’ta sizleri bekler. 55 TL ödeyerek tüm ünitelere binebilir, keyif dolu, mutlu anılarla evinize dönebilirsiniz. Hazır havalarda güzelken bu fırsatı kaçırmayın derim.
Detaylı bilgi için www.vialand.com.tr adresine tıklayınız…
