Bu sefer biraz fazla heyecanla, merakla, acaba nasıl olacak düşüncesinden kaynaklı bir tedirginlikle gittim röportajıma. Çünkü sohbet edeceğim isim Nevra Serezli’ydi. Hoş geldiniz çocuklar buyurun diyerek bizi koltuklarımıza yönelttiğinde, aslında ilk sorumu sorduğumda rahatladım.

 

Önce torunlardan başladık sohbete, ne kadar çok sevdiğini, bu dönemde yeni bir yaşam sevinci olduğunu anlattı, ardından başka bir heyecanı, hayatını kaplayan tiyatrodan bahsettik. Tiyatro zor iş diyor, sporcu eğitimi şart. Ben de tiyatrocu olacağım demeyle olunmaz, ağzında sakız varmış gibi konuşan yeni neslin “Bu sezon teklif gelirse bir tiyatro oyununda rol alabilirim.” cümlesinden son derece rahatsızlık duyuyor, çünkü bunun tiyatroyu hafife alır bir tavır olduğunu düşünüyor. Şunu da ekliyor ardından yeniler arkamızdan gelmesin kompleksinde değilim diyerek bir başka aşkı, ulaşabileceğini o dönemler hayal bile edemediğini söylediği, 45 yıllık hayat arkadaşı Metin Serezli’yi konuştuk öncesinde Tanrı’dan bir kez daha rahmet dileyerek. Her cümlesinde sevgisini ve özlemini dile getiren Nevra Hanım o kadar kontrollü biriki. Ne gözleri dolduğu anda ağladı ne de eşini anlatmaktan vazgeçti o an. Olayı kafasında bir mantığa oturtmuş: “Ben bu imtihanı geçmek zorundayım, herkesin hayatında var bunlar, bir tek ben değilimkiye getirip hiç isyan etmedim.” diyor. Bir de sizi bu ay vizyona girecek olan “Senin Hikayen” filmine davet ediyor, gelip kendinizi izlemeniz için.

 

Röportajdan sonrayoldaNevra Hanım’ın anlattığı birçok şeyi düşündüm. “Biz kokulu kağıtlara aşk sözcükleri yazardık, sizler şimdi bir mesajla ilişkilere başlayıp bir mesajla bitiriyorsunuz, hangi ara birbirinize uygun olup olmadığınızı anlıyorsunuz, görmeden pat birleşip, çat ayrılıyorsunuz.” dedi. E doğru hızlı tüketiyoruz biz yeni nesil. Hiç de hoşnut değilim ben de bu durumdan ama neslimizin özelliği bu. Aslında bunun içinde şöyle der Nevra Hanım; yeni nesil, geçmişin öğretileri ile bugünü harmanlamayı becerebilirse işler çok daha yolunda gider. E doğruda nasıl olacak bu tam bilemiyorum…

 

Her cümlesinde öyle güzel bahsetti ki eşinden Metin’ciğim diyerek. Torunlarına duyduğu hissi sevgi taşması olarak yorumladı. Anlattı, hüzünlendi, ağlamadı ama çünkü ağlama seanları yapmış kendine. İnanmayacaksınız ama şimdilerde daha çok özlüyorum Metin’i diyor. Yeni filmi Senin Hikayen’i herkes izlesin istiyor. Herkes yaşamından bir kesit illaki bulacak diye de ekliyor. Konuşmalarımız sırasında da çay kahve içmemiz için ısrar ediyor, kızdırmayın beni çocuklar diyerek. Otoriter biri olduğunu her cümlesinden anlayabiliyorsunuz. Samimiyetin içindeki mesafeyi seven biri. Röportaj sırasında çok fazla el-kol-mimik hareketleri yaptığından fotoğraf vermek istemedi ama sonrasında da en artist pozunu verdi bize. Aşırı kontrollü biri ve benim sahnede izlemekten çok ama çok keyif aldığım, uzun zamandır yaptığım röportajlarımın içinde en çok etkilendiğim isimlerden biri aynı zamanda.

 

Nevra Hanım’a tekrardan çok teşekkür ederim hoş sohbeti için.

*Röportaj Anne Bebek Dergisi Aralık 2013 sayısı için yapılmıştır. Tamamını oradan okuyabilirsiniz.

Fotoğraf: Event’s Hill Photography

Yorum Gönder

[instagram-feed]

Aslıhan Gündüz ©. Tüm Hakları Saklıdır.                                                                                                                                                                                           

"Bu sitede yer alan tüm içerik ve görsel materyallerin izinsiz kullanılması ve kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre yasaktır!"